Gaming İstanbul’un Kurucu Ortaklarından Meriç Eryürek ile Röportaj

Öncelikle bizlere kendinizi tanıtmak ister misiniz?

Cevaplamakta çok zorlandığım bir soru. Sosyal medyada kendimi ‘oyun oynuyorum ve iş konuşuyorum’ diye özetliyorum. Detaylandırırsam, Gaming İstanbul, Indieway, Vardiya ‘Marka İşçileri’nin kurucu ortağıyım. Türkiye – Hollanda merkezli Upgrade Entertainment’ın kurucu ortağı ve lead game designer’ıyım. Bahçeşehir Üniversitesi, İstinye Üniversitesi ve Nişantaşı Üniversitesi’nde oyun tasarım ve pazarlama dersleri veriyorum. Zaman buldukça da roman yazıyor ve yayınlıyorum.

Gaming İstanbul ve Indieway gibi önemli organizasyonları düzenlemeye

nasıl başladınız?

Sektörü izleyip analiz ederek. Oyun ve espor sektörlerinin yıldızları parlamaya başlarken, her sektörde olduğu gibi bu sektörlerde de bilinçsiz ve hazırlıksız bir kalabalık, sektörün geleceği için tehlikeli, gürültülü bir trafik oluşmaya başladı. PC, konsol ve mobil üzerinde oyun yapan, oyun oynamayı ve esporu hayatının bir parçası kabul edenlerin toplanabileceği noktalara, etkinliklere ihtiyaç vardı. Biz de oyuncular, yayıncılar, esporcular için Gaming İstanbul’u, oyun profesyonelleri için Indieway’i başlattık. Ekibimdeki herkes oyuncu. Katılmak istediğimiz etkinlikleri yapıyoruz, kısaca.

Bu organizasyonu ortaya çıkarmaya ne ilham verdi?

Rift’de progress klanındaydık. 40 kişilik raid’de instance boss’uyla dövüşüyorduk. Main rogue da Gamescom’dan yeni dönmüştü. Sürekli etkinliği övüyordu. Ben main tank, Gaming İstanbul ve Indieway direktörü Cevher de main healer’dı. Bir anda ‘biz neden Türkiye’de böyle bir etkinlik yapmayalım’ dedik. Ben de heyecanlanıp boss’u bıraktım. Hemen yatırımcımıza yazdık. O da gece saat tam 04.22’de ‘go’ diye kısa bir cevap attı.Raid wipe etti ama GIST | Indieway de kurulmuş oldu.

Türkiye’de oyun endüstrisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çok yetenekli oyun tasarımcılarımız, görsel tasarımcılarımız, geliştiricilerimiz, kod yazarlarımız var. Çok başarılı işler yapan mobil, PC, konsol ekiplerimiz var. Az sayıda ama vizyoner ve cesur yatırımcımız var. Ama 35-50 yaş aralığında, bu ekiplere yol gösterecek, mentorluk yapacak, projelerini yönlendirip global pazarda rekabet etmelerini sağlayacak insanımız çok az, yok gibi. Dolayısıyla sürekli oyun üretiyoruz, ama global pazarda başarı sağlayan bir iki oyunumuz var. Bu da üzücü. Nedeni de basit: 35-50 yaş grubu gençken oyun bir meslek, iş değildi. Yalnız çok cesur, konuyu iyi bilen ve geleceği görenler bu sektörde ilerlemeyi seçti. Şimdi belki büyük bir sektörüz, kalabalığız, ama oyunu, pazarı, dinamikleri okuyan, bilen mentor grubu özellikle PC ve konsolda hala bir avuç. Belki daha da az.

Gelecekte Türkiye’yi oyun sektöründe nerede görüyorsunuz?

Önümüzdeki üç yıl zor. Sektörün rafine hale gelmesi, olgunlaşması gerekecek. Doğru adımları atarsak sonrası çok parlak. Bu PC ve konsol için. Mobil tarafında çok başarılıyız ve başarı devam edecektir, globaldeki platoya rağmen Türk mobil oyun sektörü ayakta kalır ve yürür.

Indie oyun geliştiricileri için bir platform olan Indieway’in amacı

Nedir?

İyi oyun yapan indie ekiplere her aşamada destek olmak. Başka bir motivasyonumuz yok. Indie ekiplere yararlı olacak yatırımcıları, konuşmacıları, profesyonelleri getirmek, ekiplerle buluşturmak, lokalde kalmayıp globale açılmalarını sağlamak. Ve yapacakları büyük oyunlarda bir zamanlar bizim de bir rolümüz olduğunu hatırlamak. Indieway’in amacı, iyi oyun yapanların toplanacağı bir çatı olmaktı. Olabildi. Büyüyerek devam ederiz.

Bu platform, oyun geliştiricilere nasıl yardımcı oluyor?

Oyun geliştiricinin ihtiyaçlarına bağlı. Indieway ekipleri aylardır, yıllardır bizimle. Fikir aşamasından wishlist’e geçerken birlikteydik. Bazı ekiplerin yalnızca deneyimli uzmanları dinleyip onlardan öğrenme ihtiyacı oluyor. Bazı ekipler pitchdeck hazırlamak, pazarlamalarına destek istiyor. Bazıları yatırımcılarla tanışma aşamasında. Bazıları da sadece oyunlarını dünyaya duyurmak istiyor. Ekibin ihtiyacına göre elimizden geleni yapıyoruz.

Gaming İstanbul ve Indieway gösterilerinde gördüğünüz en ilgi çekici

oyun veya oyun projesi hangisiydi? Neden?

Seçemem. 20-25 yaş grubu geliştiriciler inanılmaz oyunlarla geliyorlar. Hepsi klasmanında çok iyiler. PileUp ve The Clonizer arasında seçim yapamam, örneğin. Ama bizim için önemli kilometre taşı olan oyunlar var. Mesela No.70: Eye of Basir. İlk yılımızda bizimleydi. Blay Games. Her yıl birlikteydik. Bu ekipler, oyun yapmak daha bir iş kabul edilmezken bizimle yola çıkan ekiplerden ikisi. Şimdi bu ekiplerden çıkan arkadaşlardan bazıları Demonologist’i yaptı, öteki ekip de inanılmaz bir multiplatform oyunla geliyor, adını veremem, ama çok iyi iş. Sanırım hype’a kapılmadan gerçek oyun yapan her ekibin projesinin bizde özel bir yeri var.

Oyun geliştiricileri için tavsiyeleriniz var mı? Başarılı bir bağımsız

oyun geliştirme yolculuğu için geliştiriciler nelere dikkat etmeli?

Bu sorunun cevabı günlerce bitmez. 22 basamaklı bir akışımız var, o basamakları ancak bazen yapabildiğim workshop’larda veya konferanslarda, ya da derslerimde anlatabiliyorum. Ama şunu söyleyebilirim: Biz üç konuda çok zayıfız. Evrensel normlarda hikaye yazma, pipeline yönetimi ve pazarlama. Bu konularda eksiklerini tamamlamaları gerekli. Yoksa sonsuz bir networking döngüsünün içinde yorulurlar.